SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ TİYATRO OYUNU ELEŞTİRİ YAZISI

         Ahmet Hamdi TANPINAR' ın ölümsüz eseri 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü'  Serdar BİLİŞ tarafından hikayeye sadık kalınarak günümüze uyarlanmıştır. Aynı zamanda oyunun yönetmenliğini üstlenen Serdaş Biliş, oyuncu olarak ilk aklına gelen kişi olan Serkan KESKİN ile birlikte çalışıyor. Hikaye, romandan da bilindiği üzere Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde yaşayan Hayri İRDAL' ın hayatını konu ediniyor. Dönemler arasında savrulan Hayri Bey' in bocalamaları zaman zaman esprili bir dille ele alınarak, toplumun trajikomik halinin yansımasını da görmemize yardımcı olmuştu. 


       Bahsedilen oyun, 110 dakika süren, günümüzde artık 'sinetiyatro' tanımlamasının karşılığı olan, disiplinler arası bir çalışma ile ortaya konmuştu. 'Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösteridir' , tanımıyla ifade edilirken; sinetiyatro ise adından anlaşılacağı üzere sinemadan destek alınarak ilerleyen bir oyun akışı görülmektedir. Hikayenin gidişatına göre, bazı kısımlar daha önce sinema kurallarınca çekilmiş kayıtların, tiyatro sahnesindeki bir ekrana yansıtılması ile seyirciye sunulmuştu. Günümüzde sinetiyatroya fazlasıyla yer verilmektedir . Fakat tiyatro hayranı olan ve sanatın kapsamı içerisinde yer alan, kostüm, dekor, ışık vb. nin oyun içerisinde azaltılmış olduğunu görmek, şahsım adına fazlasıyla üzücüydü. Bahsedilen kostüm, dekor vb. çekilen kısa filmlerde fazlasıyla başarılı bir şekilde kullanılmasına karşın, bireysel fikrim kullanılan bütün her şeyi, sinema perdesi yerine tiyatro sahnesinde görmektir. Bununla birlikte yine kendi deneyimimden yola çıkarak söylemeliyim ki, açık hava tiyatrolarının mekan olarak tercih edilmesinin, ses ve görüntünün seyirciye aktarılması açısından biraz riskli olduğunu düşünüyorum. Oyunu İzmir Fuar Açık Hava' da izledim. Daha önce bu sahnede verilen konserlerin gerek ambiyans olarak, gerekse sahnenin ruhu açısından fazlasıyla keyifli geçtiğinden eminim. Fakat tiyatro için uygun bir sahne olmadığını düşünüyorum. Oyun esnasında yaşanacak aksaklıkların ihtimalinin artmasının yanı sıra, seyircinin sahneyi ve oyuncuyu net bir şekilde görmesi mümkün değildi. 

        Bütün bu soru işaretlerinin yanı sıra bahsedilmesi gereken tek bir konu var, o da Serkan KESKİN' in muhteşem oyunculuğudur. Tek başına 110 dakika boyunca ara vermeden bir solukta oyunculuğunu konuşturduğunu söyleyebilirim. Oyun içerisinde bulunan kısa filmlerin başlaması, bitişi ile oyuncunun repliğinin başlaması ve bu döngünün her defasında yeni bir karakter ile seyirci ile buluşması hatasız ve eksiksiz sergilendi. Serkan Bey canlandırdığı bütün karakterlerde bir diğerinin esamesi bulunmadan tek bir bedende bir çok ruha bürünerek belki de oyunculuk hayatının zirvesini yaşadı ve yaşattı. Bu anlara canlı olarak şahit olmak mutluluk vericiydi. Oyun içerisinde Serkan KESKİN' in kostümlerini sırası ile düzenleyen ve kılık değişimine yardımcı olan bir kişi de sahnede yer almıştı. Kostüm değişimleri ve yeni karakterin kılığına bürünme saniyeler içerisinde ve seyirci önünde yapılmıştı. Mutfak kısmının sahne içerisinde yer alması, oyunun sergilenen kısmı dışında bir çok emekle sunulduğunu canlı canlı seyirciye gösterilmişti. 

        Saatleri Ayarlama Enstitüsü, SerkanKESKİN' i ve muhteşem oyunculuğunu izlemek isteyenler için sergilenmeye devam ediyor. Şimdiden izleyecek olanlara iyi seyirler diliyorum. Sanatla kalın, iyi kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RICHARD TİYATRO OYUNU ELEŞTİRİ YAZISI

AFİFE TİYATRO OYUNU ELEŞTİRİ YAZISI