ETEKLER VE PANTOLONLAR TİYATRO OYUNU ELEŞTİRİ YAZISI
Etekler Ve Pantolonlar Mine ARTU'nun yazdığı, Serkan BUDAK' ın yönetmiş olduğu tiyatro oyunudur. Nurseli İDİZ, Nergis KUMBASAR ve Kimya Gökçe AYTAÇ' ın oyunculuklarını üstlendiği oyunun, yapımcısı ise Ali TEMİZ'di.
Oyun kadın-erkek ilişkilerini konu ediniyordu. Yıllardır görüşmemiş olan iki evli kadının tekrar bir araya gelmesiyle başlayan olaylar, kadınların erkekleri ve ilişkilerini sorgulamalarıyla devam ediyordu. İlişkilerini sorgulama yolunda yaşadıkları olaylar ise, toplum baskısı altında ezilen istek ve arzularının gün yüzüne çıkması ile bir nevi kendi kişisel yolculuklarını incelemelerine dönüşüyordu. Gerçekten istedikleri hayatları yaşıyorlar mıydı? Yoksa hayallerinin üzerini örten şey, toplumun uygun gördüğü hayatın gereklilikleri miydi? Hayallerini ve kendilerini bulma yoluna giren kadınlar, aslında ne istediklerini ve nelere önem verdiklerini geç de olsa keşfetmeye başlamışlardı. Hikaye bir çok kadının ortak paydasının değer görmek ve görülmek olduğunu anlatıyor olsa da, kişiden kişiye değişebilen algı ve sınırların olduğunu da zaman zaman izleyeciye aktarıyordu. Gerek espirilerin dozu olsun gerekse gülerken düşündüren anlar olsun metnin kesinlikle dozunda ve ağız tadıyla yazıldığı seyirci tarafından hissediliyordu. Tabiki yönetmenin metni sahneye aktarmasından ve oyunculardan bahsetmemek mümkün değildi.
Oyun içerisinde bulunan mekanların işlenmesi açısından timingi çok olan bir oyundu. Fakat yönetmenin titiz çalışmaları sahneden fazlasıyla belli oluyordu. Bahsedilen timing süreleri seyirciyi sıkmadan, bekletmeden kusursuz işliyordu. Oyunculardan bahsedecek olursam, isimlerini okurken dahi herkesin yüzünde bir sıcak gülümseme oluştuğuna eminim. Nurseli İDİZ (Aysel) evliliği yılların getirdiği rutine binmiş bir ev kadınını canlandırıyordu. Nurseli Hanım' ın gerek sahneye hakimiyeti, gerekse oyunculuğu ustalığını belli eder şekildeydi. Karekteri oynamayıp yaşatarak, Ayseli içimizden biri olarak benimsememize sebep olmuşdu. Nergis KUMBASAR ( Nurcan ) aldatıldığını öğrenir öğrenmez alarm durumuna geçerek, kendisini arkadaşının kapısında bulan bir diğer kadın karakteri canlandırıyordu. Nergis Hanım' ın enerjisi ise tüm salona enerji verecek cinstendi. Oyunculuğunun yanı sıra karakteri yaşatırken içine kattığı ruh fazlasıyla eğlenceliydi. İzlerken keyif almanın yanı sıra, kendim oynuyormuşçasına gururlandığım nadir oyunculardandı. Kimya Gökçe AYTAÇ ise, Aysel' in evlenme aşamasında olan kız kardeşini canlandırıyordu. Kendisini bu oyun sayesinde tanıdığım ve tanımaktan dolayı mutlu olduğum genç bir kadın oyuncu. Usta oyuncuların yanında onlardan oyun almak eminim provalar sırasında çok zor olsa da, Kimya hanım sahnede ustalara sorunsuz ayak uyduruyor gibi gözüküyordu. Kendisini daha çok oyunda izlemek için sabırsızlandığım oyunculardan biri oldu. İzleyiciye aktarıldığı üzere oyuncular arası dialoglar sorunsuz ve keyifli gözüküyordu. Kadınların bir arada başarmış olduğu işleri izlemenin keyfini çıkarmak ise seyirciye kalıyordu.
Son zamanlarda dijital dünyanın tiyatroya girmesinden yakınan bir izleyici olarak kostüm, dekor konusundan bahsetmeden geçemeyeceğim. Dijitalliğin yer almadığı, basit ama şık, az ama öz dekorun yapılabilirliği sahnede canlı canlı gözüküyordu. Geleneksel tiyatronun yaşandığı ve yaşatıldığı, izlemeye hasret kaldığımız oyunlardandı. Bu nedenle eminim izleyenler, tekrar tekrar aynı oyuna gitmek isteyeceklerdir diye düşünüyorum. Tek perde ( 80 dk ) olan oyunu izleyeceklere şimdiden iyi seyirler diliyorum. Tüm ekibe emekleri ve yaşattıkları keyifli 80 dakika için teşekkür ediyorum. Sanatla kalın, iyi kalın...
Yorumlar
Yorum Gönder